29.04.2021

Şeyh Maşukî'nin Zina Hakkındaki Görüşü Üzerine

 Şeyh İsmail Maşukî ya da Kurban İsmail , (1508-1529) 16.yüzyılda Kanuni döneminde yaşamış bir zâttır. Şeyh Maşuki'yi önemli kılan ; onun o dönemde İslam coğrafyasındaki dini yaşantıya, itikada , inanca tamamen zıt görünen görüşleridir. Ben bu yazımda Şeyh Maşukî'nin zina hakkındaki görüşü üzerine yorum yapıyor olacağım. Şeyh Maşukî  zina meselesi hakkında der ki: Ey müminler! Hepimiz topraktan gelmedik mi? Topraktan geldiysek kadınımız da bir erkeğimiz de bir. Öyle ise toprağın toprağa değmesinde ne sakınca vardır? Bunun neresi haramdır?  


O günün alimleri Şeyh Maşukî'nin bu ve bunun gibi görüşlerine İslam"ın yüzyıllardır ortaya koymuş olduğu kurallar bütününe göre  fıkıh , kelam vb. ilimler vasıtasıyla cevap verip, O'nun bu düşüncelerini çürütmeye çalışmışlar ve İslam"ın öğretilerine göre başarılı, Şeyh Maşuki'nin yolundan gidenler perspektifinde  başarısız olmuşlardır. Bu cevaplar onlara yetmemiştir.


Bu noktada Şeyh Maşukî'nin zina hakkında ortaya koyduğu mantığı zannımca derin din bilgileriyle çürütmeye çalışmak lüzumsuzdur. Çünkü Şeyh Maşukî , zina konusundaki düşüncesini edebi mantık çerçevesinde ve göze batmayacak yumuşaklıkta yapmıştır. Zina haramdır evet , ama Şeyh Maşukî bu haram olan işi önce toprağa benzeterek hafifletmiş , daha sonra " toprağın toprağa değmesi " ifadesiyle de helalleştirmiştir. Evet, toprağın toprağa değmesi helaldir, Lakin Şeyh Maşukî haram olan işi helal olan işe  benzeterek haramın haramlığını basitleştirmiş, dolayısıyla zina işini  helal işe benzeterek meşrulaştırmıştır.


‌Şeyh Maşukî'nin kullandığı bu yöntem basit bir kelam sanatıdır. Tıpkı bir kişiye bir işi yaptırmak istediğimizde ona aslında yaptırmak istediğimizden daha zor ve reddedeceği  bir teklifte bulunup ,bunu reddettikten  sonra daha küçük bir şey  isteyerek kabul etmesini sağlamak ve kolaylaştırmak gibi. 

İsmail Maşukî 1529'da At Meydanında idam edildiyse de görüşleri ve şiirleri ölmemiştir. Çünkü o , zahirde İslam'a tamamen zıt olan söylemlerinin bâtında mantıklı ve doğru olduğunu söylemiş, aşırı görüşlerini bu tip söz sanatlarıyla hafifletip meşruiyet kazanmasını sağlamıştır. Ve bu görüşler toplumda hatırı sayılacak derecede karşılık bulmuştur. 


Bu yazımızda Şeyh Maşuki'nin bu konudaki görüşünü onlarca örnek vererek reddedebiliriz. Mesela biz de üzümün helalliği ile şarabın haramlığını örnek verebiliriz. Lakin bunu yaptığımızda Şeyh Maşuki'nin yöntemini izleyip, onu aynı yöntemle vurmuş oluruz. Bu yazımızda sadece İsmail Maşuki'nin perspektifinden konuya bakarak onu kendi yöntemiyle çürütmeye ve zina gibi ağır bir suçun helal olamayacağını anlatmaya çalıştık.


Son olarak okuyucularımızdan gelen yorumlar hasebiyle yanlış anlaşıldığımıza dair kaygılarımız oluşmuştur. Ne demek istediğimiz bazıları tarafından tam olarak anlaşılamamıştır. Bu noktada kendimizi açıklama sorumluluğu hissettiğimizden ötürü zina suçunun haram olduğunu Yüce Rabbimizin şu ayetler ile bir kez daha tasdik etmemiz icab eder:

İsra suresi 32. ayet : Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.


Nur suresi 2. ayet : Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun. Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gerek